Araştırma kapsamında İstanbul Boğazı ve Adalar’da belirlenen alanlara dalışlar yapıldı. Hazırlanan raporda deniz dibinde bulunan ağların tamamına yakınının, gırgır teknesi ağları olduğu belirtildi. WWF-Türkiye, İstanbul Boğazı’nın gırgır balıkçılığına kapatılması çağrısında bulundu.
Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF-Türkiye), Deniz Yaşamını Koruma Derneği (DYKD) ve İstanbul Üniversitesi (İÜ) işbirliğiyle hazırlanan ‘Hayalet Balıkçılık’ başlıklı raporda, denizlerdeki plastik çöplerin en ölümcül etkilerine dikkat çekildi. DYKD tarafından, İstanbul’un Prens Adaları’nda yürütülen denizdeki ağların tespiti, çıkarılması ve bertarafı çalışmalarının sonuçlarından hareketle hazırlanan rapor, ‘hayalet balıkçılık’ olarak adlandırılan kayıp balıkçılık takımlarının sualtı habitatlarına etkilerini ve oluşum sebeplerini ortaya koydu. DYKD Kurumsal İlişkiler Yöneticisi Engin Hınçer, deniz dibine terk edilen her av aracının yüzlerce yıl boyunca pasif olarak avlanmaya devam ettiğine dikkat çekti.
TÜRLER OLUMSUZ ETKİLENİYOR
Hınçer hayalet av araçlarının milyonlarca sualtı canlısının, hatta dalıcı kuşların yaşamını yitirmesine neden olduğunu vurguladı. Hınçer, bu durumun av araçlarının bulunduğu bölgedeki biyoçeşitliliğe ciddi zarar verdiğini, ayrıca ağların üzerinde bulunan kanserojen etkiye sahip kurşunların uzun vadede balıkların kas dokularında birikerek sofralara geldiğini de söyledi.
WWF-Türkiye Deniz ve Yaban Hayatı Programı Kıdemli Müdürü Ayşe Oruç ise rapora baz oluşturan proje kapsamında İstanbul’un Prens Adaları’ndan çıkarılan av araçlarının çoğunun gırgır ağlarından oluştuğuna dikkati çekti. Oruç, şöyle devam etti: “Gırgır avcılığında derinlik sınırı Avrupa Birliği standardı olan 50 metreye yükseltilmeli. Balık stoklarının sürdürülebilirliğinin sağlanması amacıyla, balıkların göç yolu olan İstanbul Boğazı’nın gırgır balıkçılığına kapatılması elzemdir.”